4 Mayıs 2019 Cumartesi

Memeliler

                                        
                                      
                                                          MEMELİLER


Vücut yüzeyleri tamamen veya kısmen kıllarla kaplıdır. Kılların temel görevi ısı kaybını önlemektir.
  • Dişi memeliler yavrularını beslemek için meme bezlerinden süt salgılarlar.
  • Akciğer solunumu görülür ve diğer omurgalılardan farklı olarak akciğerlerinde alveol denilen hava keseleri vardır. Akciğerleri vücudun karın boşluğundan ayıran kaslı diyafram sadece bu sınıftaki canlı türlerinde vardır.
  • Sıcak kanlı hayvanlardır. Kalpleri dört odacıklıdır ve Vücutlarında kirli ve temiz kan karışmaz. Olgun alyuvarları çekirdeksizdir.
  • Balina ve yunus gibi su memelileri hariç dört üyeye sahip hayvanlardır. Üyelerinde beş veya daha az sayıda parmak vardır.
  • Memelilerde üst çene sabit, alt çene ise hareketlidir. Güçlü dişleri olan bu sınıftaki canlılarda etçil, otçul, hem etçil hem otçul beslenme görülür.
  • Bütün memelilerde iç döllenme ile yavru oluşur. Plasentalı memelilerde (kedi, fare, köpek, koyun, deve gibi) yavru gelişimini anne vücudunda tamamlar ve doğum ile dünyaya gelir. Yavrunun besin ve oksijen ihtiyacı plasenta aracılığıyla yapılır. Atık maddeleri de plasenta aracılığıyla anne vücuduna verilir.
    Gagalı memeliler; döllenme sonucu oluşan yumurtalarını dış ortama bırakırlar. Yavru gelişimini dış ortamda yumurta içinde tamamlar. Yumurtadan çıkan yavru annesinin sütü ile beslenir. Ornitorenk ve karınca yiyenler gagalı memelidir.
    Keseli memelilerde; çok küçük doğan yavru gelişimini annesinin kesesinde tamamlar. Kese içindeki süt bezlerinden süt emerek gelişir. Kanguru, tazmanya canavarı ve koalalar keseli memelidir.





    Kuşlar


    29 Nisan 2019 Pazartesi

    Türkiye' deki endemik hayvanlar


                                                 Türkiye'deki endemik hayvanlar

    Anadolu; onlarca medeniyetin doğup geliştiği bir bölge olmasının yanı sıra, nadir görülen pek çok hayvanın yaşadığı zengin bir coğrafyadır. Kıtaların kesişim noktasında yer alan ve üç iklim kuşağının buluştuğu bir noktada konumlanan ülkemizde tüm Avrupa’da olduğundan daha fazla canlı türü yaşamaktadır. Hayvan türleri arasında sadece Türkiye’de görülenler de mevcuttur. Endemik hayvan türleri olarak da sınıflandırabileceğimiz bu canlılar varlıklarını korumaya devam etse de, bazı ırklar gittikçe melezleşmekte ve ırk özelliklerini yitirmektedir.
          1. Ankara Kedisi
    Kökeni Ankara’ya dayanan bu kedi türü, yurtdışında Angora olarak bilinmektedir. Uzun tüylü kedilerin atası olarak anılan Ankara Kedileri, sahiplerine ve evlerine bağlı, oldukça zeki canlılardır.

          2.  Kangal Köpekleri
    . Kangal Köpekleri, kişisel koruma ve sürülerin korunması amacıyla birçok ülkeden yoğun talep görmektedir.

           3.  Türk Tazısı
    Yerli av köpeği olarak da bilinen Türk Tazısı, özellikle görme ve koku alma yetisi ile ünlüdür. Bu yetisi sayesinde avlanan ırk, çeşitli tüy renklerine sahiptir.

           4. Van Kedisi
    Van Kedisi, Van yöresine özgü bir kedi türüdür. Ülkemizde olduğu kadar dünyada da ünlü bu kedilerin nesli, bilinçsiz şekilde melezleştirilmeleri nedeniyle tehlike altındadır.

           5.  Akbaş
    Yaşam süresi yaklaşık 12 yıl olan Akbaş Köpeği, çok güçlü koruma içgüdüsü nedeniyle çoban köpeği ve koruma olarak kullanılan bir türdür.

           6.  Arap Tavşanı
    Ada tavşanı, kır tavşanı, yer köpeği gibi isimlerle de bilinen Arap Tavşanı, Batı ve Orta Anadolu Bölgesi ovalarıyla Doğu Anadolu'nun step ve yaylalarında görülür.

           7.  Denizli Horozu
    Ahenkli ve uzun ötüşüyle ünlenen Denizli horozu yaklaşık 30 saniye kesintisiz ötebilmektedir.

            8.  Tiftik Keçisi (Ankara Keçisi)
    Tiftik ve Ankara keçisi olarak bilinen bu endemik hayvan türü, Orta Asya'dan 13. yüzyılda Anadolu'ya göç eden Türkler tarafından getirilmiştir. Anadolu'nun iklim koşullarına oldukça uyumlu bir tür olsa da, genel olarak Ankara ve çevresinde yetiştirilmektedir.

           9.  Anadolu Parsı
    Anadolu Parsı, Batı Asya ve Orta Doğu'da yaşayan İran Parsının Anadolu'da bulunan bir türüdür.Ömrü yaklaşık olarak 20 yıl olan Anadolu Parsının boyu ortalama 230 cm, ağırlığı ise dişilerde 45 kg, erkeklerde 70 kg civarındadır.


    10 Ocak 2019 Perşembe

         DENGELİ BESLENMEDE VİTAMİNLERİN VE MİNERALLERİN ÖNEMİ


    Yaşamımızı sağlıklı bir şekilde sürdürmek için dengeli bir beslenmeye ihtiyacımız vardır. Dengeli bir beslenme esansiyel ve sağlıklı bir yaşam için zaruri olan vitaminlerin kaynağı olan yiyecekleri ihtiva eder. Son zamanlarda insanlar değişik sebeplerden dolayı dengeli bir şekilde beslenememektedir. Ek olarak fast food gıdalarla beslenme ve bunların hazırlanma metotlarından kaynaklanan nedenlerle biz yediğimiz gıdalardan aldığımız vitaminleri azaltmış bulunuyoruz. Eğer siz beslenmenizle ve sağlıklı vitaminlerle ilgileniyorsanız bu ihtiyacınızı yiyeceklerin dışındaki ürünlerle takviye etmek zorundasınız. Vitamin tabletleri kullanmayı sağlıklı yaşam için beslenme sigortası olarak düşünün.

    VİTAMİN A :

    Yağda çözünen bir vitamindir,fazlası genellikle karaciğerde depolanır. Sağlıklı cilt,saç ve kemik ile iyi bir görüş için gereklidir. Diş ve dişetinin sağlıklı bir yapıda kalmasına yardım eder. Vitamin B, D, E,kalsiyum, fosfor, ve çinko ile birlikte çalışır. Vitamin C ile oksidasyondan korunmalıdır. Sağlıklı kalmamız için gerekli esansiyel vitaminlerden biridir.
    VİTAMİN B-1 (TİAMİN) :Suda çözünen bir vitamindir. Tiamin olarak bilinir ve karbonhidratların enerjiye dönüşmesine yardım eder. Sinir sistemine yararlı etkileri olduğundan moral vitamini olarak bilinir. Vitamin B-1 sindirime yardımcı olur ve büyümeyi destekler. Sebzelerin pişirilmesi,alkol,kafein ve antiasid gibi etkenlerle Vitamin B-1 azalabilir.



     

    VİTAMİN B-2 (RİBOFLAVİN) :

    Suda kolayca çözünüp absorbe olabilen bu vitamin sağlıklı cilt,doku yenilenmesi,yağ protein ve karbonhidratlardaki enerjinin kullanılabilir hale dönüşmesi için gereklidir. Vitamin B-2 aynı zamanda oksijen kullanımı,sağlıklı antikorların ve kırmızı kan hücrelerinin oluşumuna da yardım eder. Ayrıca göz sağlığı ve görüş yeteneği için de çok önemli bir vitamindir.

    NİASİN / NİASİNAMİD :

    Vitamin B-3 olarak da bilinir ve suda çözünür. Yağ,protein ve karbonhidratların enerjiye dönüştürülmesinde rol oynar. Beyin fonksiyonları,sağlıklı cildin korunması ve sindirim sistemi için önemli bir vitamindir.


    VİTAMİN B-6 (PRİDOKSİN) :

    Suda çözünen bu vitamin diş ve dişeti sağlığının korunması,kan hücreleri,sinir sistemi fonksiyonlarının sağlıklı işlemesi için gereklidir. Vitamin B-6'nın yağlar,proteinler ve karbonhidratlardaki enerjinin vücutta kullanılabilir hale getirilmesinde çok büyük önemi vardır. Vücut sağlığı için gerekli esansiyel vitaminlerden biridir. Antikorların oluşumuna yardımcı olarak vücudun korunmasını sağlar. Aynı zamanda vücuttaki sodyum ve potasyumun dengede kalmasını sağlar.


    BİOTİN :

    Suda çözünen bu vitamin cild ve dolaşım sisteminin sağlığı için gereklidir. Yağların ve proteinlerin yıkımı için de gerekli olan bir vitamindir. Sağlıklı saçın gelişiminde önemli bir rol oynar. Sağlıklı bir beslenmede yer alması gereken esansiyel bir vitamindir ve diğer B-grubu vitaminleri ile birlikte çalışır. Cildin sağlıklı kalabilmesi biotin miktarına bağlıdır.

    VİTAMİN B-12 (SİYANOKOBALAMİN) :

    Vücuttaki en önemli rolü kırmızı kan hücrelerinin gelişmesi ve çoğalmasında etkili olmasıdır. Özellikle sinir sistemi fonksiyonlarının devamı için gereklidir. Diğer B-grubu vitaminleri gibi Vitamin B-12 de yağ,protein ve karbonhidratların enerjiye dönüştürülmesinde etkilidir. Bu esansiyel vitamin aynı zamanda konsantrasyon,denge ve hafıza için de çok önemlidir.

    VİTAMİN C (ASKORBİK ASİD) :

    Suda çözünen ve vücut sağlığı için gerekli olan esansiyel vitaminlerden biridir. Koruyucu vitamin olan Vitamin C; hücreleri korur ve dokuların dış etkenlerden zarar görmesine engel olur. Vitamin C vücudun enfeksiyonlara karşı direncini arttırır. Aynı zamanda yaraların iyileşmesi, diş ve dişeti sağlığı için de önemlidir. Vitamin C kan damarlarını güçlendirir.
    Vücudun tüm organlarının ve salgı bezlerinin fonksiyonlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri için Vitamin C gereklidir. Sigara içen,stres altında olan,alkol kullanan ve ileri yaştaki insanlar daha yüksek oranda Vitamin C'ye ihtiyaç duyarlar.


    VİTAMİN K :

    Yağda çözünen bu vitamin kanamaya karşı etkilidir. Yoğurt,yumurta ve lifli yeşil sebzelerde bulunur. Kanı pıhtılaştırıcı faktörlerin oluşumu için gereklidir. Böylece iç kanama doğal olarak kontrol edilebilir.


    VİTAMİN D :

    Yağda çözünen bu vitamin " Güneş Vitamini " olarak bilinir. Kalsiyum ve fosfor absorbsiyonunu arttırarak kemikleri ve dişleri güçlendirir. Vitamin D beslenme ve güneşten sağlanan gerçek bir kazançtır. Vitamin A ile birlikte çalışır. Sağlıklı kemik ve dişler için gereklidir. Özellikle büyüme çağındaki çocukların Vitamin D'ye olan ihtiyaçları çok fazladır. Aynı zamanda Vitamin C ile de birlikte çalışır. Sinir sisteminin çalışması,kalp ve kandaki Vitamin D miktarına bağlıdır.

    VİTAMİN E :

    Yağda çözünen bir vitamindir ve vücutta depolanabilir. Bu vitamin sağlığımız için gerekli esansiyel vitaminlerden biridir. Vitamin E sağlıklı dolaşımı ve kırmızı kan hücrelerini destekler ve çevre kirliliğine karşı korur. Kırmızı kan hücrelerini koruyucu etkisi cilt,üreme organları ve kaslar için çok önemlidir. Doğum kontrol hapı alımı,mineral yağlar,alkol,hava kirliliği ve klorlu su içimi vücuttaki Vitamin E miktarını düşürebilir.

    FOLİK ASİD :

    B-grubu vitaminlerinden biridir. Kırmızı kan hücrelerinin oluşumu ve proteinlerin enerjiye dönüştürülmesi için gerekli olan önemli bir vitamindir. Folik asid hücrelerin büyümesi ve bölünmesi için gereklidir.Yaraların iyileşme prosesi ve sindirim sistemi fonksiyonlarının devam etmesi vücuttaki Folik asid miktarına bağıdır.

    İNOSİTOL :

    Yağın parçalanması,beyin hücrelerinin beslenmesi,yağ ve kolesterol metabolizması için önemlidir. Sağlıklı saç gelişiminde büyük rol oynar.

    PABA (Para-Aminobenzoik Asid) :

    Suda çözünür ve proteinlerin yıkımı için önemlidir. Güneş ışınlarına karşı koruma sağlayıcı özelliğiyle cildin sağlıklı ve pürüzsüz kalabilmesi için gereklidir. PABA aynı zamanda folik asid oluşumuna yardım eder. Cildi güneş ışınlarından koruyucu losyonlarda güneş yanığına karşı koruyucu faktör olarak kullanılır.

    PANTOTENİK ASİD :

    Beslenmede önemli bir yeri olan B-grubu vitaminlerinden biridir. Yağ, karbonhidrat ve proteinlerin kullanılabilir enerjiye dönüşmesine yardım eder. Adrenal bezlerinin ve sindirim sisteminin çalışması Pantotenik asid miktarına bağlıdır. Hücre büyümesi ve bölünmesi için önemlidir.

    ESTER-C : 


    Ester-C InterCal Corp. tarafından geliştirilmiş patentli ve özel bir C vitaminin' dir.

    Ester-C'nin diğer C vitaminlerinden farkı nedir ?

    Normal C vitaminleri gibi asidik değildir. Özel bir prosesle nötralize edilmiştir, yüksek dozlarda bile midede ekşime yapmaz. Normal C vitaminlerinde bulunmayan ve etkiyi arttıran aktif metabolitler (Ca-L-Threonate ve Ca-Ascorbate) ihtiva eder. Bu nedenle bioyararlanımı tamdır. Vücut alınan Vitamin C'den %100'e yakın faydalanır.

    * Ester-C hücrelerde maksimum konsantrasyon sağlar. Bu nedenle daha faydalı ve daha uzun süreli etki gösterir.
    * Emilimi normal C vitamininden 2 kat daha hızlı ve yüksektir. Bunun sebebi ihtiva ettiği metabolitlerdir.
    * Beyaz kan hücrelerini normal C vitamininden 4 kez daha fazla arttırır.
    * Emilimi yüksek olmasına rağmen,atılımı azdır. Çünkü tamamına yakını vücutta kullanılır.
    * Ester-C aktif metabolitleri sayesinde daha fazla antioksidan özellik gösterir.


                                MİNERALLER 


    Doğada bulunan bütün minerallerin vücudumuzda da olduğunu biliyor musunuz ? İşte bu, onların ne kadar önemli ve sürekli tedarik edilmesi gereken maddeler olduğunu gösterir. Mineraller sağlıklı yaşam için gereklidir. Onlar olmadan vücut yaşaması için gerekli fonksiyonları sağlıklı bir şekilde sürdüremez. Mineraller vücudun kendi kendine oluşturamadığı inorganik maddelerdir. Sağlığımız için çok önemli olan 15'ten fazla sayıda mineral vardır. Mineraller çoğunlukla vitaminlerle birlikte çalışarak vitaminlerin en fazla ihtiyaç duyulan bölgeye ulaşmalarını sağlarlar. Vitaminler de mineraller için aynı şekilde çalışır. Minerraller hücre korunması ve sağlıklı diş,kemik,cilt yapısı için önemlidir. Mineraller aynı zamanda kan basıncı,kalp ritmi,kas fonksiyonları, vücuttaki sıvı dengesinin muhafazası,üreme ve daha pek çok fonksiyonda önemli rol oynarlar. Bilimsel çalışmalar göstermiştir ki, mineral kaybı ve eksikliği sağlığımızı direkt olarak etkiler.

      KALSİYUM :

    Sağlıklı vücut yapısı için gerekli önemli minerallerden biridir. Bu mineral büyük oranda vücudumuzdaki kemiklerde bulunur. Eksikliği yüksek oranlara vardığında diş ve sırtta ağrılar,kemiklerde zayıflama, çatlama ve kolay kırılma görülür. Vücuttaki kalsiyum miktarı sadece kemikler için önemli değildir. Aynı zamanda vücuttaki bütün fonksiyonlarda görev alır.
    Özellikle vücuttaki demirin kullanımı ve alınan gıdaların hücre zarından geçebilmesi için gerekli olan bir mineraldir. Stres,egzersiz yetersizliği,aspirin,mineral yağ,fazla yağ alımı ve diğer faktörler nedeniyle vücuttaki kalsiyum miktarı azalır.

        BAKIR :

    Karaciğerde depolanan önemli eser minerallerden biridir. Vücut dokusunun yeniden oluşması için gerekli enzimlerin hayati komponentidir. Hemoglobine bağlı demirin korunması ve Vitamin C'nin kullanımı için gereklidir. Beyin sinirlerimiz ve bağ dokusu için bakır miktarı önemlidir.

         KROM :

    Vücuttaki basit şekerin parçalanmasında rol oynar. İnsülin oluşumuna, kandaki şeker ve kolesterol düzeyinin kontrolüne yardım eder. Krom; vücuttaki enzim ve hormonlar için çok önemlidir.

            İYOD :

    Tiroid bezlerinin içeriğinde yer alır. Tiroid ve tiroid kontrol mekanizmasında,zihinsel fonksiyonlarda,enerji ve kilo almada önemli bir rol oynar.

          DEMİR :

    Vücut için gerekli esansiyel minerallerden biridir. Hemoglobin (kırmızı kan hücresi),miyoglobin (kas pigmenti) ve enzim üretimi için gereklidir. Vücuttaki demirin sadece %8'i kan damarlarından absorblanır. Demir vücutta büyümeye yardım eder,yorgunluğa karşı ve hastalıklardan korunmada kullanılır. Demir özellikle kadınlar için daha önemlidir. Çünkü kadınlar 1 ay içinde erkeklerin kaybettiklerinden 2 kat daha çok miktarda demir kaybederler. Bugün demir kadınlarda eksikliği en çok görülen mineraldir. Ayrıca demir, vücuttaki B-grubu vitaminlerinin kullanımını arttırır.

      MAGNEZYUM :

    Sinir sisteminin ve kasların gevşemesini sağlayan mineraldir. Sakinleşmeye yardımcı olduğu için " Anti-stres Minerali " olarak bilinir. Magnezyum kandaki şekerin enerjiye dönüştürülmesinde önemli bir rol alır. Bu hayati mineral vücudumuzun Vitamin C,kalsiyum,fosfor,sodyum ve potasyum'u daha etkili bir şekilde kullanabilmesi için gereklidir. Magnezyum sağlıklı dişler ve sindirim sisteminin rahatlığı için gereklidir.

        MANGANEZ :

    Mağnezyum sinir sistemi,beyin ve kasların beslenmesi için gereklidir. Vücudun tüm dokularında bulunur. protein,yağ ve karbonhidratın kullanılabilir hale gelmesine yardımcı olan uyarıcı enzimleri aktive ederek çalışır. Vitamin B-1 ve Kolinle birlikte çalışarak sindirime yardımcı olur. Hem kadın hem de erkeklerde üreme sistemi için çok önemlidir.

      FOSFOR : 

    Sadece fizyolojik kimyasal reaksiyonlarda yer almakla kalmaz,aynı zamanda vücuttaki bütün hücrelerde bulunur. Normal kemik ve diş yapısı,kalp düzeni ve normal böbrek fonksiyonları için gereklidir. Vitamin D ve Kalsiyum; Fosfor'un işlevini sürdürmesine yardımcı olur. Fosfor olmadan B-grubu vitaminleri ve niasin absorblanamaz.

        POTASYUM :

    Hayati minerallerden biridir. Vücuttaki potasyumun %98'i hücre duvarlarının içinde bulunur. Potasyum, sodyumla birlikte vücuttaki su dengesinin sağlanmasına yardımcı olur ve gıdaların hücre içine geçişini sağlar. Potasyumun önemli görevlerinden biri de sinir sistemindeki mesajları iletmesidir. Beyne oksijenin gönderilmesi beyin için önemlidir. Her gün bu mineral vücutta kullanılır ve tekrar yeri doldurulur. Kalbimiz ve vücuttaki diğer kaslarımızın sağlıklı yapısını koruması potasyuma bağlıdır. Fazla şeker,diüretikler, laksatifler,fazla tuz,alkol ve stres bu mineralle birlikte vücuttan atılır.

                                 

    SELENYUM :

    Vitamin E ile birlikte antioksidan ve hücre koruyucusu olarak çalışır. Erken yaşlanma ve dokuların oksidasyon nedeniyle zarar görmesini engeller. Erkeklerin selenyuma kadınlardan daha çok ihtiyaç duydukları düşünülür. Erkeklerde bulunan selenyumun yarısı üreme sisteminde bulunur. Selenyum dokuların elastikiyetinin korunması için önemlidir.

    SODYUM :

    Bu mineral sinir ve kas fonksiyonlarının devamı için çok önemlidir. Asıl görevi sıvı pompalanmasını sağlamak ve gıdaların hücre zarından geçişini sağlamaktır. Bol miktarda sodyum yüksek kan basıncına katkıda bulunur.

     KÜKÜRT :

    Sağlıklı saç,cilt ve tırnaklar için gereklidir. Oksijen dengesinin muhafazasına yardımcı olur,bu da beyin fonksiyonları için çok önemlidir. Sülfür aynı zamanda B-grubu vitaminlerinin işlevlerini yerine getirmesine ve karaciğerde safranın salgılanmasına yardımcı olur.                       


     ÇİNKO :

    Bu esansiyel mineral vücutta herşey için gereklidir. Vücudun sağlıklı bir yapıda tutulması için herşeyi harekete geçiren bir kıvılcım gibi çalışır. Vücuttaki pek çok fonksiyonda görev alır. RNA ve DNA oluşumu ve proteinlerin enerjiye dönüştürülmesi için çok önemlidir. Vücuttaki her hücrede Çinko vardır. Zihinsel fonksiyonlarda,vücudun kendi kendini iyileştirmesi ve yenilemesi gereken durumlarda,kanın stabilizasyonunda, vücuttaki alkali dengesinin muhafazasında önemli roller üstlenir. Bu mineralin varlığına ihtiyaç duyan organlar; kalp,beyin ve üreme sistemidir. Yemeklerin pişirilme yöntemleri,stres, diüretiklerin kullanımı,alkol alımı ve diğer faktörlerle vücuttaki çinko oranı azalır.

     BORON :

    Vücudumuzdaki ve kemiklerdeki kalsiyum,magnezyum ve fosforun muhafazası için gerekli olan bir mineraldir. Boron bu üç mineralin vücutta maksimum şekilde kullanılması ve muhafazasını sağlayan yardımcı mineraldir.